• Ekim 8, 2022
  • No Comment

Af Söylemleri Gölgesinde KHK’lılar

Af Söylemleri Gölgesinde KHK’lılar

Türkiye gündeminin her zaman değişmez konularından biri “af”tır. Özellikle seçim süreçlerinde her zaman sıklıkla dile getirilir. Aflar genel itibariyle adli mahkumlara yöneliktir, çünkü daha fazla oyları vardır. Konu siyasi mahpuslara geldiğinde biraz başkalaşır. Zaten muhalif ve ayak bağı olduğu için hapse atılan birini siyasi irade neden affetsin. Çünkü onlar topluma değil, siyasi iradenin bizzat kendisine düşman olarak görülmektedir. Topluma zarar verenler affedilebilir ancak siyasi iradeye muhalefet edenler bu yüzden af dışı bırakılır.

Son zamanlarda af konusu gündeme geldiğinde adından en fazla bahsedilen grup ise KHK’lılar. Bunun en önemli sebebi KHK’lıların tam anlamıyla keyfi ve insanlığa karşı suç oluşturacak şekilde yaygın ve sistematik bir zulme maruz kalmış olmalarıdır. Kamu vicdanı bu yüzden yaralı. Herkes bu zulmü biliyor ve bir çözüm üretilmesi gerektiğinde de hemfikir. Bu yüzden KHK’lıların yeniden adil mahkemelerde yargılanacakları, affedilecekleri gibi söylemler gündemden hiç düşmüyor. Ayrıca kabul etmek gerekir ki %1’in bile önem taşıdığı bir seçimde, KHK’lıların ciddi bir oy potansiyelleri de var.

Peki KHK’lılar kimdir? Kaç kişiler? Hiç merak ettiniz mi?

KHK’lı ifadesi dar ve geniş anlamda iki gruba işaret etmektedir. Dar anlamda OHAL KHK’larında yayınlanan listelerde adı bizzat yer alan ve bu şekilde kamu görevinden atılan, mesleklerini bir daha yapmaları yasaklanan insanları ifade etmektedir. Bu kapsamdaki  KHK’lı sayısı 133.792’dir.

Geniş anlamda KHK’lılar ise, OHAL KHK’ları ile getirilen kriterler esas alınarak oluşturulan bir kitleye karşılık gelmektedir. Bu kriterler idari kararlarda, resmi belgelerde, savcılık iddianamelerinde ve mahkeme kararlarında, OHAL Komisyonu kararlarında aşağıdaki şekilde kullanılmıştır: 

  • Çalıştığı iş yerinin OHAL KHK’sı ile kapatılmış olması,
  • OHAL KHK’sı ile kapatılan Bank Asya’da hesabının olması,
  • Çocuklarının OHAL KHK’ları ile kapatılan okullarda eğitim görmüş olması,
  • Kendilerinin yıllar önce OHAL KHK’ları ile kapatılan kurslarda, dershanelerde, yurtlarda, okullarda ve üniversitelerde eğitim görmüş olması,
  • OHAL KHK’sı ile kapatılan yayınevlerinin kitaplarını okuması, evlerinde bulundurması,
  • OHAL KHK’sı ile kapatılan gazete ve dergileri okuması, onlara abone olması,
  • OHAL KHK’sı ile kapatılan derneklere üye olması, bu dernek faaliyetlerine katılmış olması, geçmişte onlara mali yardım yapması,
  • OHAL KHK’sı ile kapatılan sendikalara üye olması,
  • OHAL KHK’sı ile işinden atılan birinin eşi, çocuğu, anne veya babası olması,

Bu kriterlerin sayısını artırmak mümkündür.

Sayılan kriterler gerekçe gösterilerek insanlar işlerinden atıldı. Gözaltına alınıp, işkence gördü. Tutuklandı ve cezaevine gönderildi. Hala bu gerekçelerle tutuklu binlerce insan cezaevinde. 

Burada dikkat çeken husus “OHAL KHK’sı” ifadesinin suçlamaların özünü oluşturmasıdır. Yani suçlamalardan bu ifade çıkarıldığında ortada ne suç ne de dayanak kalmaktadır. Çünkü aynı insanlar OHAL KHK’larından önce aynı ülkede, aynı şekilde yaşamaktaydı. Gündelik yaşamlarındaki sıradan aktiviteleri suç olarak kabul edilmiyordu.  Bu yüzden “KHK’lılar” aslında çok daha büyük bir kitleyi ifade etmektedir.

Geniş anlamda KHK’lılar büyük ölçüde Hizmet Hareketi gönüllüleri, Halkların Demokrasi Partisi’nin üyeleri veya destekçilerinden oluşmaktadır. Hizmet Hareketi gönüllüleri, siyasi iradenin “FETÖ” olarak tanımladığı örgüt ile, Halkların Demokrasi Partisi üyesi ve destekçileri ise PKK ile irtibatlı veya iltisaklı olmakla suçlanmıştır. Bu suçlamalarda kullanılan kriterler ise OHAL KHK’ları ile üretilmiş, bir kısmına yukarıda yer verilmiş olan, fabrikasyon ve varsayıma dayalı argümanlardır. İnsanlar, sonradan üretilen bu kriterlerle terör örgütü üyeliği, yöneticiliği veya örgüte yardım gibi suçlamalara muhatap olmuşlardır.

Geniş anlamda KHK’lılara muhalifler de dahildir. Örneğin “Barış için Akademisyenler Bildirisi”ni imzalayan akademisyenler. OHAL KHK’ları ile işlerinden atılıp soruşturma, gözaltı ve tutuklamalara muhatap olmuşlardır. Yine OHAL KHK’sı ile kapatılan Özgür Gündem gazetesine destek olanlar da tutuklanmışlardır. Bunlar arasında yazar Aslı Erdoğan da yer almaktadır. Bu kapsamda iktidar tarafından muhalif görülen on binlerce insan OHAL KHK’ları ile getirilen ve geriye dönük etki doğuran suçlamalarla mağdur edilmişlerdir.

Geniş anlamda KHK’lılara dair önemli tespitler Avrupa Komisyonu Türkiye Raporlarında (bilinen adıyla Avrupa Birliği İlerleme Raporları) da yer almıştır. Örneğin 2018 tarihli raporda “Gülen hareketinin üyesi olduğundan şüphelenilen kişileri ve darbecileri kapsayan yargılama süreçleri, uluslararası standartlara riayet konusunda ciddi soruları da beraberinde getirmiştir. Şüpheli yakınlarının, kamu kurum ve kuruluşlarından ihraç edilmeleri ve pasaportlarına el konulması veya bunların iptal edilmesi gibi doğrudan veya dolaylı olarak bir dizi tedbire hedef olmaları özellikle endişe vericidir. Gülen hareketi ile bağlantı iddialarının tespiti; aralarında çocuklarının örgüt ile bağlantılı okullarda eğitim görmesi, örgüt ile bağlantılı bir banka hesabına para yatırılmış olması veya ByLock mobil mesajlaşma uygulamasının kullanılması da dâhil olmak üzere bir dizi gayri resmi kritere dayandırılmıştır.” denilmiştir. Bu eleştiri OHAL KHK’larının gölgesinde uydurulan delil ve suç kriterlerine yöneliktir.

Geniş anlamda KHK’lıların sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte 2 milyona yaklaşmış durumdadır. OHAL KHK’ları ile 3.942 kurum kapatılmıştır. 985 şirket Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilerek, devlet kontrolüne geçirilmiştir. Bunlar arasında anonim şirket, holding, okul, üniversite, dershane, gazete, televizyon, radyo, dernek, vakıf, sendika gibi yüzbinlerce çalışanı ve üyesi bulunan kurumlar vardır. Devlet baskısından korkuları nedeniyle yukarıda sayılan kriterler esas alınarak patronları tarafından işten çıkarılan binlerce insan da bu gruba dahildir. 

Geniş anlamda KHK’lıların sayılarını en net gösteren veri ise KHK’lıların maruz kaldıkları adli soruşturma ve kovuşturmalara dair sayılardır. Milletvekili Mustafa Yeneroğlu tarafından hazırlanan rapora göre, 15 Temmuz 2016’dan sonra OHAL KHK’ları gerekçe gösterilerek üretilen kriterler esas alınarak silahlı terör örgütü suçlamasıyla muhatap olan insan sayısı 2018 itibariyle 1.056.000’dir. Solidarity with Others’dan Av. Nurullah Albayrak’ın açıkladığı verilere göre 2015-2020 arasında terör suçlamasına muhatap olan insanlar insanların sayısı 1.977.699’dir. Buna göre Türkiye’de sadece 4 yılda iki milyona yakın insan terör suçlamasıyla muhatap olmuştur.

KHK’lıların terör suçlaması ile muhatap olması karşısında Türkiye’nin terör gerçeğini de ele almak gerekmektedir. OHAL KHK’larından sadece 7 ay önce, 12.12.2015 tarihi itibariyle Adalet Bakanlığı verilerine göre tüm terör gruplarından (PKK, IŞID, DHKP-C, TKML vd)  tutuklu ve hükümlü bulunanların sayısı 7.469’dur. Bu sayıya Abdullah Öcalan gibi yıllardır cezaevinde tutulanlar da dahildir. Uluslararası alanda da terör örgütü olarak kabul edilen PKK’nın Türkiye’deki üye sayısı, İçişleri Bakanlığının resmi verilerine göre 2016’da 2.475 – 2.780, 2017’de 1.835-1.995, 2018’de 1.100 – 1.200 civarındadır. 

Bu resmi veriler, aynı dönemde OHAL KHK’ları ile getirilen kriterlere göre terör soruşturmalarına muhatap olan 1.977.699 insanın durumuna da ışık tutmaktadır. Resmi verilere göre, sayıları iki milyona yaklaşan insan, aslında terörist değil iken ve normal şartlarda bu suçla suçlanamayacakken OHAL KHK’ları ile getirilen suç kriterlerine göre suçlu ilan edilmişlerdir. Bu kabul nedeniyle sivil ve sosyal ölüme terk edilmişlerdir. Bu yüzden bu 1.977.699 insanın büyük çoğunluğu geniş anlamda KHK’lı olarak kabul edilmelidir.

OHAL KHK’ları ile üretilen kriterlere göre yapılan işten çıkarma, gözaltı ve tutuklama işlemleri ile ilgili olarak AİHM, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi, Birleşmiş Milletler İşkenceyi Önleme Komitesi ve Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklama Çalışma Grubuna bireysel başvurular yapılmıştır. Yapılan başvuruların tamamından ihlal kararı çıkmıştır. Bugüne kadar Türk Devletinin KHK’lılarla ilgili uygulamalarını onayan bir tek karar çıkmamıştır.

Görüldüğü üzere KHK’lılar yaklaşık 2.000.000’luk bir kitleyi oluşturmaktadır. Sadece KHK’larda ismi yazılı olanlara bu konuyu indirgemek ne gerçekçi ne de ahlakidir. Af, yeniden yargılama, göreve iade gibi konularda bu bilinçle ve sayısal gücün de farkında olunarak hareket edilmelidir.

Bu Yazılarıda Okuyabilirisiniz

NAİF YARGI(Ç)

NAİF YARGI(Ç)

Önceki dönemde egemen iktidar tarafından “sakıncalı” görülen kişiler fikir ya da düşünceleri nedeniyle soruşturulmuşlar; haklarında iddianameler düzenlenerek yargılanmaları ve hatta mahkûm…
KAĞITTAN KAPLAN YARGIMIZ

KAĞITTAN KAPLAN YARGIMIZ

Sivas Sulh Ceza Hâkimliği’nin tutukluluk  halimin devamına dair kararı ile HSYK tarafından verilen benim de ismimin yer aldığı 2847 hâkim ve…
HÜCREMİN MAZGALLARI

HÜCREMİN MAZGALLARI

(Bu yazı 15.1.2017 tarihinde, Silivri cezaevinde tutsaklığım sırasında kaleme alındı)   Dış dünyanın görünen tek yüzü olan gökyüzünü seyrederken bile özgür…
Bu Da Mı Gol Değil Hakim Bey!

Bu Da Mı Gol Değil Hakim Bey!

Hukukçu olmasa da Türkiye’de, kahvede oturan kalabalığın bile batak oynarken bildiği temel hukuk bilgileri ne yazık ki vardır. İronik bu durum…

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir