• Şubat 24, 2020
  • No Comment

Cumhuriyetin Kuruluş Kodları

Cumhuriyetin Kuruluş Kodları

 

İsmail Sofuoğlu

Cumhuriyetin kuruluş
kodları ile ilgili herkesin bildiği sırlardan birisi de, yeni devletin, İzmir,
İstanbul ve Selanik gibi zamanın metropollerindeki kentlerde batı kültürüyle
yetişenlerin aklıyla ve Anadolu’nun muhafazakâr insanlarının kanıyla kurulduğudur.
Yeni devleti kuran akıl hiç bir zaman yönetimi bırakmak bir yana paylaşmak dahi
istememiştir. Her ne kadar kendi içlerinde fraksiyonlar olsa da temel noktalar
belirlenmiş ve yönetim paylaşılmış ve muhafazakâr insanlar ihtiyaç kalmayınca
dışlanmıştır. Özellikle ilk 10 yılda şimdiki KHK benzeri sıkıyönetim kanun ve
mahkemeleriyle halk sindirilmiş ve kutsal devlete karşı biata zorlanmıştır.

İlk 10 yılda özellikle
Anadolu’daki Rumlar ve kalan Ermeniler zorla göçe zorlanmış mallarına el
konulmuş ya da ucuz fiyata yok pahasına satmaya zorlanmıştır. Bazı Ermeni ve
Rumlar devlet zulmünden korunmak için şeklen Müslüman olmak zorunda kalmıştır.
Genetik kodları değişmeyen ülkede, bu durumun benzerini son 5-10 yıldır
yaşamaktayız.

Ulus devlet kurmak amacıyla
halkına karşı her türlü zulüm ve baskıyı yapmaktan kaçınmayan devlet, (aslında
devlet yönetimini kendi amacı için kullananlar) müslüman ve gayri müslim halkı
sindirmiş ve kendi yönetim ekibini maddi olarak (servet transferleriyle) güçlendirmiştir.  Yeni devletin tüm yönetim katmanları devleti
kuran akıl taraftarları tarafından paylaşılmış ve yıllarca eğitimsiz bırakılan
Anadolu insani adeta dışlanmıştır.

Bu arada muhafazakâr
liderlere, Kürtlere ve alevi inançlı insanlara çok ciddi baskılar yapılmış,
aşiretler ve köyler Anadolu’da doğudan batıya, kuzeyden güneye sürülmüştür.
Karşı çıkanlar bedelini hayatları ile ödemiştir. Tüm bunları anlatmamın nedeni,
son 10 yılda ülkedeki savrulmaların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamaktan başka
bir şey değil. Çünkü devleti özellikle derin yapıları tanımadan son 10 yılda
yaşanılan hadiseleri anlamak imkânsız olduğu gibi devletin kurulduğu temelleri
bilmek devleti tanımanın temel taşıdır. Ergenekon denilen derin yapı
Cumhuriyeti kuran aklın çocuklarıdır ve kanıyla devletin kurulmasına katkıda bulunan
muhafazakâr Anadolu insanına devlet yönetiminde hiçbir zaman söz hakkı tanımak
istememişlerdir. Her ne zaman söz hakkı alır gibi göründüklerinde 10 ya da 20
yılda bir darbe vb. girişimlerle bertaraf edilmişlerdir.

1940’ lı yıllarda, derin
devlet operasyonlarının en öne çıkan hadisesi ‘Varlık vergisi’ adı altında
özellikle Yahudi cemaatine yapılan operasyondur. Bu operasyondan sonra
özellikle İstanbul ve çevresinde Yahudi toplumundan derin devlet unsurlarına ciddi
bir sermaye transferi olmuş, Yahudi cemaati sindirilmiş ve bir kısmı ülkeyi
terk etmek zorunda kalmıştır. Aslında devlet istihbarat destekli derin ve kirli
elleriyle toplumun bir bölümünü ezerek mutlak itaat ettirirken kalan büyük çoğunluğa
da siz de dikkatli olun yoksa sonunuz bundan farklı olmaz mesajı vermektedir.

Son 100 yılda Anadolu’da
yaşanan olaylar o kadar karmaşıktır ki, hadiseleri genelleyerek, basite
indirgeyerek anlamaya çalışınca bazı olayları anlamlandırmak zor olabiliyor. Evet,
şu soru insanın aklına gelmiyor değil. Özellikle devleti kuran temel
unsurlardan olan Selanik ekibi, orduyu da kontrol ederken neden Yahudilere
özellikle 2. Dünya Savaş’ı yıllarında bu baskıyı yaptı? Burada derin devlet
yapılarının tek bir unsurdan oluşmadığını ve aralarında bir denge olduğunu
bilmekte fayda var. Ayrıca, kökeninde akraba olan, Selanik ekibi ile Yahudi
toplumu arasında yüzyıllardır devam eden bir kavganın da var olduğunu bilmekte
fayda var ve savaş yılları Yahudi toplumunun tüm dünyada en zayıf olduğu
yıllardır.

Günümüz modern batı
toplumunda devletin en önemli görevi devleti oluşturan bireylerin mutluluğu iken,
Türkiye gibi devletin kutsandığı ülkelerde toplumu oluşturan bireylerin en önemli
görevi ve yaşam vazifesi kutsal devleti var etmektir. Tabii ki burada kutsal
devletin anlamının aslında devlet yönetimini kimseyle paylaşmak istemeyen mutlu
azınlık olduğunu belirtmekte fayda var.

Bu Yazılarıda Okuyabilirisiniz

Milletten Umut Kesilmez!

Milletten Umut Kesilmez!

Türkiye’de 31 Mart seçimlerinde hiç kimsenin beklemediği bir sonuç ortaya çıktı. AKP ve Erdoğan adeta sandığa gömüldü. İşin ilginç yanı muhalefet…
İnsanın Anlam Arayışı: Ben Kimim

İnsanın Anlam Arayışı: Ben Kimim

Felsefeciler ve felsefe severlerin mutlaka okunması gereken kitaplar sıralaması yaparken listelerinde muhakkak bulunan bir kitap “Sofi’nin Dünyası” dır.  Kitabın belki de…
Yanlı(ş) Tarih Okumaları

Yanlı(ş) Tarih Okumaları

Taraflı tarih, bir tarihçinin sahiplendiği fikirleri, eğilimleri bilinçli bir şekilde tarihe dayatması, başka bir ifadeyle tarihi verileri bu düşünce ışığında yeniden…
NAİF YARGI(Ç)

NAİF YARGI(Ç)

Önceki dönemde egemen iktidar tarafından “sakıncalı” görülen kişiler fikir ya da düşünceleri nedeniyle soruşturulmuşlar; haklarında iddianameler düzenlenerek yargılanmaları ve hatta mahkûm…

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir