• Ekim 22, 2022
  • No Comment

Şeytanın Masumiyeti

Şeytanın Masumiyeti

Sanık Şeytan, savunmasının sonuna gelmişti. Son sözlerini söylemeden önce arkasını dönerek hınca hınç dolu mahkeme salonuna baktı. Dünyanın dört bir yanından birçok şeytan orada toplanmıştı. Kimisi onun masumiyetine inanıyordu, kimisi onun suçluluğuna. Kiminin de kafası karışık, sadece gerçeğin ortaya çıkması temennisi ile merakla verilecek kararı bekliyordu. Sanık Şeytan, Başşeytana döndü ve sözlerine devam etti:

Melek olayım, ben böyle bir şey yapmadım. Olay öncesinde maddi yardımda bulunmak isteyenlere sağdan soldan yaklaşarak onları geçim sıkıntısı ile korkuttum. Parasız kalacaklarını, çocuklarının rızkını tanımadığı kişilere vermenin aptalca olduğunu, bu görevin şahıslara değil, sosyal devlete ait olduğunu söyledim. Daha sonrasına ilişkin herhangi bir dahlim yoktur. İyiliğin tamamen kökünü kesmek, Şeytanlığımızı işlevsiz hale getirecektir. Daha başka iyilik yapmak isteyenleri caydıracaktır. Bu da şeytanlığımızın varlığını anlamsız hale getirecek ve hepimizi işsiz bırakacaktır. Bilirkişi raporu da benim söylediklerimi desteklemektedir. Beraatimi talep ediyorum, Başşeytanım, efendim.

Şeytanın avukatı Başşeytan`dan izin alarak bilirkişi raporunun ilgili kısmını okumaya başladı: “Sonuç olarak yukarıda açıklandığı üzere eylemin işleniş biçimi basit bir vesvesenin ötesinde olup, Şeytanlık Örgütünün ve şeytanların eylem tipine benzememektedir.”

Şeytan, bir adamı kötülük yapması için ikna ediyor; Deccal Şeytan (1501), Luca Signorelli tarafından

Başşeytan, Yanşeytanlarla fısıldaşarak durumu müzakere etti. Salon buz kesilmiş, nefesler tutulmuştu. Dava tarihi bir davaydı, karar tarihi bir karar olacaktı. Sanık sandalyesinde bir şeytanlık haini mi vardı, yoksa masum bir şeytan mı? Savcı Şeytan mütalaasının hazır olduğunu söyledi. Başşeytan mütalaaya müsaade eder bir hava ile kafasını öne doğru hafifçe eğdi. Savcı Şeytan, delil yetersizliğinden sanık şeytanın üzerine atılı “şeytanlığa ihanet ve vesveseyi alenen ortadan kaldırma” suçlarından beraatini istiyordu. Başşeytan, Yanşeytanlar ile fikir birliği içinde mütalaa yönünde sanık hakkında beraat kararı verdi. Sanık Şeytan sevinçten ağlıyor, salondan alkış sesleri yükseliyordu. “Şeytanın işi vesvese, iyiliği imha safsata” sloganları duruşma salonunu inletiyordu. Başşeytan, beraat kararına ek olarak Şeytanlık İdaresine olaya ilişkin basın açıklaması yapılması yönünde acil kodlu bir müzekkere yazdı. Çok geçmeden Şeytanlık Örgütü olaya ilişkin basın açıklamasını halka duyurdu:

“Ankara’da KHK’lı kişilere maddi yardım yaptıkları suçlamasıyla 704 gözaltı kararı verilmek suretiyle 59 ilde eş zamanlı olarak başlatılan operasyon ile ilgili olarak basında çıkan haberler nedeniyle Şeytani Örgütlenme olarak açıklama yapılması ihtiyacı doğmuştur. Yapılan operasyon öncesinde tabiatımız gereği iyilik sahiplerine vesvese verilmek suretiyle iyiliğin önlenmesi, en azından geciktirilmesi çabamız olsa da, toplumun tüm fertlerini iyilik yapmaktan caydıracak vahamette iyiliğin tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik operasyonda dahlimiz yoktur. Yapılan gözaltı ve tutuklamalar Şeytanlığımızdan tamamen bağımsız gerçekleşmiştir. Aksi durum Şeytanlığımızın işlevselliğinin yitirilmesi ve varlığımızın anlamsızlığına hizmet edeceğinden, bu duruma bizzat örgütlenmemizin neden olması akla ve mantığa aykırıdır. İyilik var oldukça varlığımız anlam kazanacaktır. Bizler bu kadar kötü değiliz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

 

 

Bu Yazılarıda Okuyabilirisiniz

İnsanın Anlam Arayışı: Ben Kimim

İnsanın Anlam Arayışı: Ben Kimim

Felsefeciler ve felsefe severlerin mutlaka okunması gereken kitaplar sıralaması yaparken listelerinde muhakkak bulunan bir kitap “Sofi’nin Dünyası” dır.  Kitabın belki de…
Yanlı(ş) Tarih Okumaları

Yanlı(ş) Tarih Okumaları

Taraflı tarih, bir tarihçinin sahiplendiği fikirleri, eğilimleri bilinçli bir şekilde tarihe dayatması, başka bir ifadeyle tarihi verileri bu düşünce ışığında yeniden…
NAİF YARGI(Ç)

NAİF YARGI(Ç)

Önceki dönemde egemen iktidar tarafından “sakıncalı” görülen kişiler fikir ya da düşünceleri nedeniyle soruşturulmuşlar; haklarında iddianameler düzenlenerek yargılanmaları ve hatta mahkûm…
TÜRKİYE’DE ÖTEKİ OLMAK

TÜRKİYE’DE ÖTEKİ OLMAK

Öteki olmak mevcut düzen içinde hakim olanın zıttını ifade eden bir kavram. Benliğin dışsallaştırdığı, yabancı gördüğü ve çoğu zaman ön yargılarla…

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir