• Mart 21, 2022
  • No Comment

SARAY’IN SAKLADIĞI MUHALEFETİN GÖRMEZDEN GELDİĞİ İNSANLIK SUÇU FAİLİ: YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ (YBD)

SARAY’IN SAKLADIĞI MUHALEFETİN GÖRMEZDEN GELDİĞİ İNSANLIK SUÇU FAİLİ: YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ (YBD)

YazarTuğba Demir
 Hakim, CrossBorder Jurists Yönetim Kurulu Üyesi

 

YBD (Yargıda Birlik Derneği), 27 Mart 2015 tarihinde kendi ifadeleriyle “Fetöcü hakimleri yargıdan temizlemek” amacıyla kuruldu .

Bağımsız ve tarafsız bir yargıyı vadediyorlardı.

Hükümet tarafından önce platform akabinde dernek olarak organize edilen bu organizasyonun bağımsız ve tarafsız olamayacağı daha ilk adımlarında belli olmuştu. Neydi sloganları: “İktidarla uyumlu yargı”.

Kısa süre içinde, açık ve gizli toplantılarında büyük bir şehvetle dillerine doladıkları bu sloganın ötesine geçerek, önce iktidarla ortak çalıştılar, sonrasında ise iktidarla bütünleştiler. Şimdilerde YBD ve üyeleri, tamamen iktidarın kontrolünde, onun ve ortaklarının kirli işlerini temizleyen veya önlerini açan kullanışlı bir aparata dönüştüler.

Birçok yargı mensubu daha platform aşamasında isen çeşitli saiklerle bu oluşumu desteklediler. En çok disiplin cezası alanlar, haklarında dava veya soruşturma bulunanlar, her gün aynalarında kendilerini çeşitli makamlarda görenler, solcular!, milliyetçiler! ve İslamcılar! canla başla çalıştılar. Kimi zaman kendilerini, çoğu kez ise hukuku unutarak propaganda yaptılar. Gönüllü! olarak çalışanlar, diğer yargı mensuplarını kimi zaman tehditle ve kimi zaman ise havuçla ikna ederek, çalışmalarına kattılar. Katılmayanları ise “paralelcileri” destekleyen hainler olarak fişlediler. Hedefleri gerek iktidar ve gerekse kendi ikballeri için hayati öneme sahip olduklarını düşündükleri 2014 HSYK seçimlerini kazanmaktı. Tarihe utançla yazılacak eylem ve söylemlerde bulunarak amaçlarına eriştiler.

Bağımsızlık ve tarafsızlık iddiasını ağızlarından düşürmediler; ancak gerçek, eylemleriyle ortadaydı. “Hükümetimizin yanındayız” şeklindeki  açıklamaları sürekli tekrarlanıp durdu. Adeta yargı, güçler ayrılığı ilkesi yok sayılarak hükümete/saraya biat ettirildi.

Yargıda Birlik Derneğinin tüzüğünde, “Dernek, yargısal konularda faaliyet gösteren uluslararası kurum ve kuruluşlarla yakın iş birliği içinde çalışacaktır.” şeklinde yazarken yukarıda ifade ettiğimiz gibi maskeyle gizledikleri gerçek yüzlerinin görünmeyeceğini düşünüyorlardı. Bu doğrultuda Avrupa Yargıçlar Birliği, Demokrasi ve Özgürlükler için Avrupalı Yargıçlar Birliği ve Avrupa Yargı Kurulları Ağı yöneticilerine iki kez mektup yazarak kendilerini Türkiye`ye davet ettiler, EAJ Başkanı Regnard tarafından verilen yanıtta “Türkiye`de yargı, diğer erkler karşısında bağımsız değil.” denilerek reddedildi. Regnard, bu yanıtıyla, Türkiye`deki yargı bağımsızlığını özetlerken bir başka boyutuyla da YBD`nin bundaki rolünü açıkça ortaya koyuyordu. Böylece Yargıda Birlik Derneğinin, yargıç ve savcılar tarafından kurulmuş bağımsız bir dernek olduğu yönündeki uluslararası çalışmalarının ilk hamlesi de başarısızlıkla sonuçlanmış oluyordu.

Sonunda geldiğimiz noktada;

Bugün Türkiye’de kangrene dönüşen KHK meselesinin, binlerce yargı mensubu ve askeri okul öğrencilerinin hukuka aykırı yargılamalarının temeli YBD derneğince atıldı.

Bugün müebbet cezalara çarptırmak için 18 yaşını doldurması beklenen askeri okul öğrencilerinin hayatının karartılmasında YBD’ nin eli var.

Bugün onlarca KHK ‘lının terörist yaftasıyla toplumdan dışlanmasının, terörist olarak SGK kayıtlarına kayıtlar düşülerek özel sektörde dahi iş bulamamasının, pek çok kişinin bu yükü taşıyamayarak intihara sürüklenmesinin ardında YBD’ nin eli var.

Bugün adil yargılanmadığı için binlerce insanın suçsuz olduğu halde, öncesinde hukuken yasaklanmamış eylemleri sebebiyle cezalandırılmasında YBD nin eli var.

Bugün ülkesindeki hukuksuzluktan kaçıp yurtdışına gitmeye çalışan, teknesi alabora olarak can veren onlarca insanın ölümünde YBD’nin eli var.

Bugün 6-7 yıldır cezaevinde olan, annesine babasına hasret kalan çocukların acılarında YBD`nin eli var.

Bugün yargıyı dizayn eden, kimi hakimlere aba altından sopa göstererek, kimine rüşvet yolunu açarak, kimini korkutarak yargıya güvenin sıfırlanmasında YBD’nin eli var.

Bugün cadı avına dönüşen yargılamalarda savunma hakkının kullanılması hakkının ihlal edilerek; yargının bir oyuncağa, mahkemelerin tiyatro salonuna, yargının hükümetin sopasına dönüştürülmesinde, YBD ‘ nin eli var.

Bütün bu fiillerin faili olan YBD`nin ortalarda görünür olmaması şüphesiz dikkat çekici. Mecliste, sosyal medyada veya sokakta yer alan, boy gösteren ve ses veren muhalif sesler, yargıdaki herhangi bir aksaklıkta eleştiri oklarını Saraya yöneltirken YBD ortalarda görünmemekte. Kuşkusuz Saray bu organizasyonun sahibidir ancak bütün bu kötülüklerin organize edildiği mekân gözden kaçırılan YBD dir. Neden gözden kaçırılmaktadır? YBD pek çok görüşü bünyesinde barındırdığı iddiasıyla ortaya çıkmış, akabinde yargının anahtarını Saraya teslim etmiştir. İşte bu çok görüş içerisinde sosyal demokratlar da milliyetçiler de, cemaatçiler de, iktidar partisi taraftarları da bulunmakta, dolayısıyla hukuksuzluk dendiğinde muhalif kesim okların kendilerine dönmesini engellemek için dikkatleri Saraya yönlendirirken YBD`yi gözden kaçırmaya çalışmaktadırlar. Böylece hukuk rezaletindeki paylarını örtme gayretindedirler.

Peki bu derneğin mensuplarının Yargıyı bir kişinin iki dudağı arasına hapsetme çabaları karşılıksız mı kaldı? Elbette hayır. Bugün dernekte görev alan hâkim ve savcıların önü alınamaz hızdaki yükselişi, hükümetle uyumlu çalışmalarının meyvelerinden başka bir şey değil. Kişisel ikballerini “Devletin Bekası” kavramının arkasına gizleyenler günü geldiğinde bu sütre kaldırıldığında icra ettikleri tüm rezillikleriyle yüz yüze kalacaklar.

The post SARAY’IN SAKLADIĞI MUHALEFETİN GÖRMEZDEN GELDİĞİ İNSANLIK SUÇU FAİLİ: YARGIDA BİRLİK DERNEĞİ (YBD) first appeared on Hukuk Penceresi.

Bu Yazılarıda Okuyabilirisiniz

İnsanın Anlam Arayışı: Ben Kimim

İnsanın Anlam Arayışı: Ben Kimim

Felsefeciler ve felsefe severlerin mutlaka okunması gereken kitaplar sıralaması yaparken listelerinde muhakkak bulunan bir kitap “Sofi’nin Dünyası” dır.  Kitabın belki de…
Yanlı(ş) Tarih Okumaları

Yanlı(ş) Tarih Okumaları

Taraflı tarih, bir tarihçinin sahiplendiği fikirleri, eğilimleri bilinçli bir şekilde tarihe dayatması, başka bir ifadeyle tarihi verileri bu düşünce ışığında yeniden…
NAİF YARGI(Ç)

NAİF YARGI(Ç)

Önceki dönemde egemen iktidar tarafından “sakıncalı” görülen kişiler fikir ya da düşünceleri nedeniyle soruşturulmuşlar; haklarında iddianameler düzenlenerek yargılanmaları ve hatta mahkûm…
TÜRKİYE’DE ÖTEKİ OLMAK

TÜRKİYE’DE ÖTEKİ OLMAK

Öteki olmak mevcut düzen içinde hakim olanın zıttını ifade eden bir kavram. Benliğin dışsallaştırdığı, yabancı gördüğü ve çoğu zaman ön yargılarla…

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir