- YARGIDAN HABERLER
- No Comment
ATATÜRK HAVAALANI’NDA NELER OLUYOR; NELER GELİYOR, NELER GİDİYOR?
Ramazan Faruk GÜZEL
Dünyanın en iyi Havalimanları arasında gösteriliyordu Atatürk Havalimanı.İktidarın, Erdoğan’ın gazetesi de haber yapmıştı, “Atatürk Havalimanı, “Dünyanın en iyi 3. havalimanı” seçildi” manşeti ile. Bu manşetin tarihi 19.9.2018 idi.
Türk Havalimanı AKP iktidarı tarafından 7 Nisan 2019 tarihinde kapatılmıştı. Rejimle hesaplaşması olan, Cumhuriyet’in bütün kazanımlarını deforme edip kendi emelleri doğrultusunda kullanması çabalarından birisi olarak…Sonrasında ne oldu, orada neler yaşandı; pek bilen yok.Sonra bir soru önergesi verildi CHP milletvekili Mahmut Tanal tarafından; “Orada neler oluyor?” sorusu üzeri ne…Verilen cevap üzerine öğreniyoruz ki;“7 Nisan 2019 ile 30 Eylül 2021 tarihleri arasında Cumhurbaşkanlığı uçakları ve özel jetlerle 90 bin 693 uçuş gerçekleştirilmiş.”
Bir başkası da, “Ben de Bakırköy’de oturuyorum ve o uçaklar, tam da üstümüzden alçalmaya başlıyor. Eskiden sadece lodoslarda olan şey, artık her gün oluyor ve yakıt kokusu çok rahatsız ediyor.” diyor….İş jetleri, kargo uçakları ve Cumhurbaşkanlığı filosu vs günde ortalama 100 uçuş gerçekleştirmiş ve her gün bir şeyler getirmiş ve götürmüş!Ve ortada resmi hiçbir veri yok.Aslında bu tür bir uygulama hemen her totaliter, diktatoryal rejimlerde var.Kara delik gibi bir şeyleri yutan, başka yerlerden içeri sokulan istisnai havaalanları.Yani doğal bir sürecin sonucu…
90 bin uçuş.Yaklaşık 2,5 yılda!Bütün uçuşların yeni İstanbul Havaalanına taşındığı ifade edilirken…Günde yaklaşık 100 uçuş, 2,5 yılda 90.000 uçuşta ne taşındı?Ülkeye ne getirildi?Daha da ürkütücü olanı; neler neler götürüldü?**YENİ REJİMİN GEREĞİ…Normalde Atatürk Havalimanı’nın biri atıl üç pisti varken, birbirine paralel iki pistini kırıp üstüne pandemi hastanesi yapmışlardı, başka yer kalmamış gibi…O havalanının bir kısmına durup dururken bir hastane açılırken, işlenir kalan tek pisti de vızır vızır çalışmış.Eskisinden çok daha yoğun olarak hem de…“Bakırköy’de oturuyorum ve kapatılmadan önceki trafik aynen devam ediyor” diyor bir sosyal medya kullananı.
Suudi kralınınki gibi ya da Katar emirinki gibi mesela:Saraylar, buna hususi kara, deniz, hava araçları, özel havaalanı… Her yere konvoylarla gitmeler, yolları kapatmalar, bir aileye tahsis edilmiş bir ülke ve Merkez Bankaları, özel havaalanları vs vs…Hollywood filimlerine konu olan parodi filmler gibi!
HASTANE KISMI…İşin en soft kısmından başlayalım; havaalanının pandemi hastanesi olarak kullanılması.Hiçbir sıkıntısı olmayan bir havaalanı…Şehir hastanelerine “müşteri” gitsin diye kapatılan hastaneler gibi tıpkı!Buraya da hastane çılgınlığı ama bu sefer yurtdışından esrarengiz, VİP müşterilere…O hastanede tedavi olan normal bir vatandaş var mı bu ülkede?Yoktur…Çünkü başta körfez ülkeleri olmak üzere zengin bazı yerlerden insanlar getirilip tedavi ettirilip gönderildiği bilgisi artık herkesin malumu! Kayıtdışı bu tür tedavi işler bununla da sınırlı mı?Bu rejimin paralel orduları Libya’dan Karabağ’a her yerde bir dizi tuhaf savaşlar verirken oralarda yaralananlar ne oluyor, nerede tedavi görüyor sizce?Antep’te bazı IŞİDliler tedavi gördüğünde birilerinin gözüne çarpıp haber konusu yapılmış, yurtdışında da karşılarına tatsız birer dosya olarak çıkmıştı.O günde inip kalkan 100 uçaktan birisi de bu yaralıları, ya da buradan nakledilecek savaşçıları, cihatçıları taşıyacak olsa kimin ruhu duyar ki?!
PAROLA YARDIM KİTİ
Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam’ın açıklamalarını hatırlayın.Onun Venezuella seferlerini ilk Sedat Peker gündeme getirdiğinde ve de kamuoyu onu diline doladığında, “Koronadan dolayı yardım kiti götürmüştüm” demişti.Bayram değil seyran değil; iki üç poşet maske, tanı kiti ile 11 bin km mesafeyi neden uçsun ki eski Başbakan’ın oğlu?!Pandemi döneminde bu havaalanı üzerinden “158 ülkeye pandemi desteği” gönderildiği söylenmişti ya… Şimdiler de o “destek”in bambaşka şeyler olduğu konuşulduğunda işte Binalioğlu’nun “yardım kiti gönderme” şifresinin ve göndermesinin kodları anlaşılmaya başlıyor!Üzerine gitmeyi düşünebilecek iktidara, “Biz de biliyoruz sizin yardım kitlerinizi, bizi kollayın. Aynı gemideyiz. Yoksa hep birlikte batarız.” mesajı mıydı yani?.
Evet, pandemi yardımları.Pandemiden sıkılmış insanları rahatlatmak için kim bilir neler neler taşıdılar; özellikle de ülke içine ve de Ortadoğu’ya? Yani İslamı pazarlayacaklarını iddia ettikleri coğrafyaya…**İşte bu havaalanının uçuş kayıtlarına bir şekide ulaşılsa, en çok hangi ülkeye gidilmiş olduğu tespit edilmiş ve trafik deşifre edilmiş olacaktır.Uyuşturucu trafiği Afganistan’dan Türkiye’ye kaydığı şu günler…Erdoğan, Biden’dan bir şekilde Kabil Havaalanının yönetimini de koparmayı başaracaktı. Ama gel gör ki beklenenden daha kısa zamanda oradaki rejim çöktü ve Taliban yönetimi o havaalanına konmuş oldu.Kabil havaalanının güvenliğini alabilselerdi bir de var ya; işte o zaman görecektiniz Atatürk Havaalanı’nın trafiğini!“Narkoz Türkiye 2023 Hedefleri” tavan olacaktı!
SİLAHLAR?
Evet, ya silahlar?Atatürk Havalimanı’na kargo uçakları gelmeye devam ediyor.Hatırlarsınız, Mustafa Varank ile bir THY çalışanının telefon konuşmasını.Afrika içlerine, cihatçı gruplarına THY kargosuyla gönderilen silahları.
“MİT Tırları” hadisesini hatırlayın.Bir başka dinlemede MİT Müsteşarı, “Böyle daha 2 bin tır silah taşıdık” diyordu.Kara yoluyla taşımada böyle bir ihbara dayalı operasyon olunca bütün dünyaya malzeme olunan skandal patlamıştı ya…Ya sonra direkt havaalanları üzerinden aşırtarak götürüyorlarsa artık..?