Toplum arşivleri - Hukuk Penceresi https://hukukpenceresi.com/tag/toplum/ Zulüm karanlığına ışık saçan pencere Sun, 21 Jan 2024 02:42:27 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://hukukpenceresi.com/wp-content/uploads/2022/06/indir-150x150.jpeg Toplum arşivleri - Hukuk Penceresi https://hukukpenceresi.com/tag/toplum/ 32 32 CEZAEVİNDE ŞİİRİN ZAMAN VE MEKÂN ÖTESİ ETKİSİ https://hukukpenceresi.com/cezaevinde-siirin-zaman-ve-mekan-otesi-etkisi/ https://hukukpenceresi.com/cezaevinde-siirin-zaman-ve-mekan-otesi-etkisi/#respond Wed, 16 Mar 2022 00:05:00 +0000 https://hukukpenceresi.com/cezaevinde-siirin-zaman-ve-mekan-otesi-etkisi/   Not: Bu yazı 12.1.2017 Perşembe günü, yazar, Silivri Ceza İnfaz Kurumunda tutsak iken kaleme alınmıştır. Anlatamıyorum Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce Bir yer var; biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum. Her şiir, okunduğu zaman ve […]

CEZAEVİNDE ŞİİRİN ZAMAN VE MEKÂN ÖTESİ ETKİSİ yazısı ilk önce Hukuk Penceresi üzerinde ortaya çıktı.

]]>
 

Not: Bu yazı 12.1.2017 Perşembe günü,
yazar, Silivri Ceza İnfaz Kurumunda
tutsak iken kaleme alınmıştır.

Anlatamıyorum

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce

Bir yer var; biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.

Her şiir, okunduğu zaman ve mekân ile okuyanın hislerine bağlı olarak farklı şekillerde anlam kazanır ve ruhta tadımlanır.

Orhan Veli’nin bu şiirini, cezaevinde, koğuşta, kendimle baş başa kaldığım bir anda, ümit beklediğim kapıların ardı ardına yüzüme kapatıldığı bir ortamda okudum. Şiirin, sanki benim duygularıma tercüman olması için yazılmış olduğu hissine kapıldım. Yıllar öncesinde Veli, zamanda yolculuk yaparak hücreme girmiş, bakışlarıyla zahir ve batınıma nüfuz ederek, mısralarında beni tasvir etmiş sanki.

İçinde bulunduğum(uz) hal ve şartları sözlerle izaha kalkışmak beyhude bir uğraştan öteye gitmiyor. Zira akla gelecek tüm izah yollarına hendekler kazılmış, tuzaklar kurulmuş; bütün yollar envaı çeşit pisliklerle kirletilmiş. Derdimi anlatamamam için her nesep ve meşrebe hitap eden, onları korkutup uzaklaştıracak büyüler ve sihirler yapılmış. Böylesi ortamda sadece ben değil, herkes anın veya geleceğin mağdurudur.

Her kişi ve grup, vücut kazandığı andan itibaren içinde barındırıp gizlediği, ötelediği, ancak besleyip büyütmekten de geri durmadığı zaaflarının, korkularının, kininin, nefretinin ve önyargılarının kurbanı olmuş vaziyette. Zira hemen hepsi, zahiren dillendirdiği ve peşinden koştuğunu, mücadele ettiğini deklare ettiği “ilkelerin” ve “gerçeklerin” çok uzağındalar.

Duygu ve hislerin egemen olduğu bir bünyede, akıl ancak bunların kölesi, dalkavuğu ve meşrulaştırıcısı haline dönüşür. Rehber ve önder olması gereken aklın köleleşmesi ve köpekleşmesi, onu taşıyan bedenin kısa zamanda çürüyüp, sonrasında yok olacağının en büyük habercisidir.

Cezaevi ortamında “şarkılar” ve “şiirler”,  aklın ördüğü ağları delerek veya duvarları aşarak doğrudan ruha ve oradan vicdana ulaşabilme yeteneklerinden dolayı dert anlatma ve anlamlandırmada öteki vasıtalardan daha tesirlidirler. Zira onların sahip olduğu güç zaman ve mekân üstüdür. Sihri ve büyüleri çok öncelerden gelip öteleri etkileyip değiştirebilir. Bu güç ve kudretleri, insanlığın üzüntülerini, mutluluklarını ve umutlarını damıtıp söz ve mısralarında formüle ederek geleceğe taşıma yeteneklerinden kaynaklıdır. Bugünlerde yaşadığımız, bireysel ve toplumsal her sorunun sebeplerini ve çarelerini şarkılarda ve şiirlerde bulabilmemizin sebebi ondandır belki.

Şairler, tılsımlarını kelime ve satırları arasına şifreleyerek, onlara dokunanları etkileyip dönüştürme potansiyeline sahip, zaman ve mekân ötesine tesir edebilen büyücü veya sihirbazlardır. Yine her şair bir tür “simyacıdır”; o, sihirli formülü bulup mısralarında kullanmış, mısralarıyla insana zenginlik katıp yol göstermiş, yudumlayanları dönüştürmüştür.

Duygularıma tercüman olan ve içimi rahatlatan Orhan Veli’ye ve onun şahsında hakiki tüm şairlere sonsuz minnet ve şükranlarımı sunuyorum.

CEZAEVİNDE ŞİİRİN ZAMAN VE MEKÂN ÖTESİ ETKİSİ yazısı ilk önce Hukuk Penceresi üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://hukukpenceresi.com/cezaevinde-siirin-zaman-ve-mekan-otesi-etkisi/feed/ 0